Top Social

asc hukuk, büyük kulüp, murat aksu, abdülkadir aksu, ak parti, IHH, Ukid, Ahmet Kemal Öncü, Recep Tayyip Erdoğan, Süleymancılar, Arif Ahmet Denizolgun, masonluk, nurettin akman, şevket tandoğan, turan kıratlı, mehmet denizolgun, IHH, UKID, Dernek, vakıf, gerçek yüzü

Çok yakında Süleymancılar cemaati içinde çok daha büyük ve derin bir temizlik yapılacak. | Yedikıta, Çamlıca, Fazilet, Zeki Çalışkan, Ahmet Kemal Öncü, Ahmet Uçar

akademi dergisi, mehmet fahri sertkaya, zeki çalışkan, ahmet uçar, ahmet kemal öncü, süleymancılar cemaati, alihan kuriş, akp'nin gerçek yüzü, yedikıta, çamlıca, ahmet şimşirgil
Ahmet Uçar
Sizler zan ediyorsunuz ki hak bir davanın içinde herkes dört dörtlüktür, hiç çürük çıkmaz… Ya da bazılarınız zan ediyorsunuz ki hak bir davanın merkezinde herkes samimidir, oraya hiç samimiyetsizler, münafıklar, menfaatçiler sızamaz… Aldanıyorsunuz… Böylelerinin hepsinin birinci sıradan hedefi orasıdır.Zeki Çalışkan.


Zeki Çalışkan
İki sene önce, AKPKK, Zeki Çalışkan ve çevresi/çetesi, içimizdeki İsrail ve Koç ailesi dahil önde gelen kripto Yahudi patronlar, Masonlar karşımızda çaresiz kaldığında, kendilerini merkezin avukatı gibi gören o avukatlar Salih Torun ile Ömer Çiğil’in davaya nasıl ihanet ettiğini, bize karşı nasıl da pusular kurduğunu gördünüz. Herkes, Arif Ahmet bey ağabeyimizin alemi değişmesini de fırsat bilip acayip pusular kurarken ve Akademi Dergisi bunların karşısında ilk andan itibaren devleşirken, bu avukatların merkezimizin talimatı gibi gösterdikleri hamleler yaptıklarını, Cübbeliyi ve 17 Aralık’ı kapatan hakim olarak bilinen Fevzi Keleş’i de işin içine kattıklarını, o kritik anda ne büyük zararlara sebep olduklarını, sonrasında bunların alayını sıradan geçirdiğimizi, şamar oğlanı yaptığımızı ve pislik/sahtekar, dolandırıcı, yiyici yüzlerini aleme ispatları ile duyurduğumuzu, o gün bu gün karşımıza çıkamadıklarını, telefonlarımıza bile çıkamadıklarını, adımızı anamadıklarını da gördünüz. Yeni gelenler varsa, geçmişteki yüzlerce yayında (ki aralarında telefon görüşmesi kayıtları ve videolar da var) bu son cümlelerimin ispatlarını görecekler.

Ahmet Kemal Öncü

İki sene sonra bir kez daha Akademi Dergisi’ne bu pusu kuruluyorsa, sebebi Akademi Dergisi ya da olmayan hataları, suçları değil… Sebebi aynı güç odaklarının bir kez daha yolumuza topluca taarruz etmeye hazırlandıklarında yine Akademi Dergisi’nin bu yolun muhafazası için devleşmesi ve bu yolun düşmanlarını perişan etmesi… Sebebi, şu aşağıdaki yazışmada gördüğünüz Yedikıta yazarı Ahmet Uçar gibi şahsiyetsiz, yalancı, menfaatçi, pusucu ve ayrıca tescilli hırsızların, kurban paralarını çalanların, TRT’yi dolandıranların, AKPKK ile iş tutup vurgun vuranların dostu olan tiplerin de merkeze yakın olabilmesi ve merkeze yakın kişiler arasında bunların onlarcasının daha olabilmesi…

 






















Ve sizler zan ediyorsunuz ki büyüklerimiz bunların hepsini fark ettiği gibi anında kapının önüne koyar. Hayır… Burası dar’ül harp… Burada sistem/nizam ve cemiyet/toplum baştan ayağa bozuk. Hala Deccal küfrünün şiddetli olduğu bir zamandayız. ''Adam olsun da kütükten olsun, hizmete vesile olsun, kahrını çekeceğiz ne yapalım.'' denilen dönemde yeni yeni çıkmak ve rahatlamak üzere olduğumuz zamandayız.

Ali Kangel
Arif Ahmet Denizolgun bey ağabeyimiz AKPKK’nin ve Zeki Çalışkan ile çetesinin adamı olan Ali Kangel’i ve Kangel’in çevresine topladıklarını uzaklaştırmadan önce 11 sene, evet 11 sene bekledi… Sonra suç üstü yaptı, somut delilleri ile pisliklerini gözler önüne serip Tayyip Erdoğan denen vatan haini CIA’cının önüne attı. ''Al bu pisliklerini aramızdan'' dedi. Ben bunları sesli bile anlatınca senelerdir sansürlemesi de gerçek sahibi CIA olan Facebook’a, Twitter’a, Google’a, WhatsApp’a, Instagram’a kaldı.

Hepiniz gördünüz, iki sene önce o bahsettiğim günlerden sonra, Alihan bey ağabeyimiz makamına geçip daha da derin/keskin bir temizlik başlatmasından sonra halen mücadele devam ederken, ben merkeze yakın böyle tipleri de biraz olsun ayara sokmak istediğimde, merkezin elini kuvvetlendirmek ve kardeşlerimizin her şeyi fark etmesini sağlamak istediğimde, her seferinde muhterem büyüğümüz de hemen bir iki gün sonra arkamdan hamle yaptı ve destekledi. Bunlar ne yaptı? Umurlarında olmadı. Sonra ben bir daha bunlara vurdum ve muhterem büyüğümüz bunların zararlarını önlemek ve benim mücadelemin neticeye ulaşmasını sağlamak için Sebil, Nesil, Osmanlı, Timaş yayın evlerini yasakladı geçti.

Herkes bu gelişmelerin ve bu kararın Akademi Dergisi paralelinde yaşandığını/alındığını net şekilde gördü. Aynı süreler içinde Aladağ mevzusundan tutun daha kaç mevzuda Akademi Dergisi’nin hizmetleri ve muvaffakiyetleri de görüldü. Türkiye’de bu çatışma ortamında Akademi’nin mücadelesi vesilesi ile devasa değişimler oldu. Öyle ki bunlar gerçek yüzü hala milletimize izah bile edilemedi. Hala millet ne olduğunu, ne döndüğünü anlamaya çalışıyor. Bunlar ise sevindi mi yolumuzun böyle galip gelmesine? Yayın evleri bile yasaklandı, bunlar ne yaptı? Hiç… İnsan değiller ki ne yapsınlar, kahroldular, üzüldüler ama renk vermek istemediler. Vicdan kalmamış, haya, hesap korkusu, iman kalmamış ve münafık olmuşlar çoktaaannn…

Ahmet Şimşirgil
Bunlar öylesine karaktersiz tiplerdir ki Ahmet Şimşirgil’in dinimizi AKPKK’ye alet edip lanetli işler yapmasını saniye sıkıntı etmezler, oradan vurursunuz, utanıp sıkılacaklar zan edersiniz, umurlarında olmaz. Nihayet Şimşirgil’in emek hırsızı biri olduğunu, herkesin eserlerini çalmış sahtekarın teki olduğunu da ispat edersiniz ''Şimdi de mi direnecekler'' dersiniz, karşınızda ''yolumuz, büyüğümüz, merkezimiz, itaat'' diye diye direndiklerini ve yine de Çamlıca kitap’tan onun kitaplarını kaldırmadıklarını, yine de Akademi Dergisi ve MFS karşıtı olduklarını görürsünüz. On küsur senedir, kendini Süleymanlı zan edip de AKPKK militanı ya da sempatizanı olanlar defalarca topluca kovulur, büyüklerimiz tarafından çok kesin surette kovulur, ilk kovulanlar ise aslında bunlardır, bilirler, gitmezler. Hepiniz gördünüz bunları… Yeni gelenler de geçmiş yayınlarda görebilirler bunların detaylarını ve ispatlarını…

Bunlar, anaları ile zina edenlerden daha adi tiplerdir. Ağır gelmesin, hemen sarsılmayın, durun… Bunu ben söylemiyorum. Dinimiz söylüyor. Bunlar, kadın satan pezevenklerden trilyon kere daha adi tiplerdir. Çünkü bunlar, Allah’ın dinini ve dolayısı ile nesillerin sonsuz saadetini, çok az bir menfaat karşılığında satıyorlar, milyarlarca insanın SONSUZ SAADETİNİ siyasetçilere alet edebilecek kadar, hırsızlara ve vatan hainlerine alet edebilecek kadar namussuzlaşıyorlar. O yüzden son seferinde muhterem büyüğümüz ''Kelpler/köpekler bile bunlardan daha faziletlidir'' buyurdu ve yine topluca kovdu ve yine hiçbiri gitmedi. Allah-ü teala da herkesin bildiği meşhur ayet-i kerimede bunlara esfel-i safilin (sefillerin en sefili) dedi. Diğerinde ''Hayvanlar gibidirler hatta daha da aşağıdırlar'' buyurdu.

Mehmet Fahri Sertkaya | Akademi Dergisi

BU YAYINIMIZI SOSYAL AĞLARDA PAYLAŞMAYIN, çünkü CIA SANSÜRLEYECEK ve kimse görmeyecek.

Bizi, gerçek sahibi CIA olan Facebook başta olmak üzere, Amerikan sosyal ağlarının ve video kanallarının hiçbirinde sağlıklı/sansürsüz/özgür bir şekilde takip edemezsiniz. Senelerdir sansürleniyoruz ve bunu yüzlerce somut teknik delil ile, ayrıca binlerce kişinin şahitliği ile ispat edebiliyoruz. Buradaki yayınlarımızı/videolarımızı da Amerikan sosyal ağları üzerinden yaymayı başaramazsınız.

BİZİ TELEGRAM GRUBUMUZDAN TAKİP ETMELİSİNİZ

Paylaşımlarımızı anında görüp takip etmenin tek sağlıklı yolu Telegram grubumuza üye olmanızdır. WhatsApp’ın da gerçek sahibi CIA’dır ve Telegram, WhatsApp’ın alternatifi olan bir yazılımdır, bize has ve tarafımızdan üretilen bir yazılım değildir. Dünyada, onlarca devlette yüz milyonlarca kişi tarafından güvenle kullanılır. Güncel paylaşımlarımızdan anında haberdar olmak için www.telegram.org adresinden, kullandığınız cihaza uygun olan bir uygulamasını kurup, şuradaki Telegram kanalımıza takipçi olabilirsiniz: http://www.t.me/AkademiDergisi
ilk yorumu sen yap
Yorum Gönder